Social Icons

Pages

16 Eylül 2012 Pazar

Etkili iletişim için 10 temel kural:

İletişim uzmanı değilim  sadece aldığım birnotu paylaşayım istedim.
:)


Etkili iletişim için on temel kural:
1-Neyi istediğiniz konusunda açık olun
2-Açık ifade edin
3-Sogukkanlı ve Akıcı olun
4-Anlaşılır olun
5-Sınrlarınızı ve seçeneklerinizi ortaya koyun
6-Hissettiklerinizi açığa vurun
7-Yan yolara sapmayın mesajınızı açık ve net ifade edin
8-yer ve zamanınızı seçin
9-Özürler değil nedenler sunun
10-Uzlaşmaya hazır olun yadaihtiyacınızdan vazgeçin.

15 Eylül 2012 Cumartesi

Pes etmemek bu olsa gerek

Bazı yazılar vardır kısa ama  ifade ettiği şey  okadar çokdur ki.Bence aslında zor olanda o dur abicim.Az sözle çok şey ifade etmek,basit  hareketlerle çok iş yapmak,az para ile çok  ihtiyaç gidermek vb örnekler çoğaltılabilir.Allahın bile  büyüklüğünün  ufak bir misalide ufak şeylerle koca  neticeler elde etmesidir.Örnek mi  ufacık bir çekirdekden koca bir ağacı  yaratması,ufacık bir  mikropla koca insanı hasta edip devirmesi :)

Neyse şuraya gelmek istiyorum aslında baştada söylediğim gibi bazı yazılar vardır kısadır ama manası çoktur düşünene işte öyle ufak bir yazı paylaşıcam bugün burada.

İhtiyar Dekker Pes etmiyor:

Hank Dekker .Bu maceracı adam 1983 yılında ufak teknesine atlar ve tek başına  dalgalarla boğuşa boğuşa San Francisco'dan Hawai ye ulaşmayı başarır.Bununlada yetinmeyen bu serüven tutkunu adam 1986 da bir imkansızı daha denemeye niyetlenir.Aynı ufak teknesiyle Büyük okyanusu aşmaya karar verir binbir badireden sonrada  başarır da.
Bu cesaret timsali adam bu başarılarıylada yetinmez ve çılgınca bir düşünceyle 2001  yılında  atlas okyanusunu  baştan başa geçmeye niyetlenir.Yani Amerikadan İngiltereye...
Bütün ikazlara,engelleme girişimlerine  rağmen hazırlıklarını yapar ve yola koyulur.Fakat hedefine ulaşmasına sadece 90 mil kala küçük teknesi su almaya başlayınca telsizle yardım istemek zorunda kalır
Buraya kadar yazdıklarımı  fazla abartılı bulup meseleyi biraz  abartılı bulanlara şu dip notuda söylemeden geçmiyelim:
Hank Dekker  58 yaşında ve doğuştan kör...!
İhtiyar Dekker pes etmiyor"Yakında yine deneyeceğim .Atlas okyanusunu geçmek zorundayım"diyor ısrarla (ibrahim refik in yazısından alıntıdır.

Ben beğendim umarım sizde beğenirsiniz.


Tüm yayınlarım orjinaldir.Alıntılar belirtilir.COPY/PASTE değildir:)


14 Eylül 2012 Cuma

Önceliklerimizi İyi Belirlemeliyiz

Bugün okudugum kısa bir yazıyı paylaşmak istiyorum,bu yazı kısa ancak hayattaki önceliklerimizi belirlemenin önemini gerçekten çok güzel şekilde ifade etmeyi başarmış  bence.Ben okurken bir daha düşündüm hayatta gerçekten ne önemli diye.Sizlerde nasıl bir tat bırakır bilemem  umarım güzel bir tat bırakır dimagınızda.Lafı fazla uzatmadan geçeyim yazıya:

Önceliklerimizi Test Etmeliyiz:

Kanserli hastalarla çalıştığım uzun yıllar boyunca kaç tanesinin bu krizi ve tehlikeyi değişim için bir fırsat kullandığını görmek  beni çok şaşırtmıştı."Kişisel gelişimden "başka bir şekilde ifade edilemeyecek çarpıcı dönüşümler  ve içsel değişimlerden bahsetmişlerdir:
Hayat önceliklerini yeniden düzenlemek :
önemsizi önemsiz olarak görmek
Özgürlük duygusu :yapmak istemedikleri şeyleri yapmamayı seçebilme .Hayatı emekliliğe  yada başka bir noktaya dek  ertelemek yerine  güçlübir o anda yaşama hissi.
Hayatın önemli gerçeklerini  canlı bir şekilde kabul etme,değişen mevsimler,rüzgar,dökülen yapraklar.

Sevilen kişilerle krizden önce olduğundan daha derin iletişime girmek.Krizden öncesine göre  daha az kişilerarası  korku,rededilmeyle ilgili daha az kaygı,risk almaya daha büyük isteklilik.
Senatör Richard Neuberger kanserden ölmeden kısa bir süre önce  şu değişiklikleri ifade etmişti:

"Dönüşü olmayacağını düşündüğüm değişiklikler oldu bende.Saygınlık ,politik başarı,mali durum gibi konular birden bire önemsiz hale geldi.Karım ve ben hastalığımın teşhis edilmesinden  bu yana hiç kavga etmedik.Eskiden onu diş macununu alttan sıkmak yerine üstten sıktığı,benim titiz iştahıma uygun  şekilde ikramda bulunmadığı,konuk listesini bana danışmadan hazırladığı ,kıyafetlere çok fazla para harcadığı için  azarlardım.Şu anda ya bu konuların farkında değilim  yada ilgisiz görünüyorlar.

Bunların yerini bir zamanlar öylesine kabul ettiğim  şeylerin yeniden takdir edilmesi aldı.Karımın arkadaşlığı,başucu lambamın  ışığı altında  bir kitap yada dergi okumak.Sanırım ilk defa  hayatın tadını çıkarıyorum.
Sonunda ölümsüz olmadığımı farkettim.
Sahte gurur,yapay değerler ve hoşlanılan  tepeden bakışlarla  en sağlıklı olduğum  zamanlarda bile  kendim uğruna  berbat ettiğim  bütün o olayları  hatırladığımda ürperiyorum.


Bence bu yazının kilit iki cümlesi

Sonunda ölümsüz olmadığımı farkettim.
Sanırım ilk defa hayatın tadını çıkarıyorum.


 

Yaşar ERKAN

Yaşar ERKAN
 
Blogger Templates